Mahmut Paşa Külliyesi, Fatih İlçesinde, Nuruosmaniye Külliyesi’nin kuzeydoğusunda, Mahmutpaşa Mahkemesi Sokağı, Mengene Sokağı ve Şeref Efendi Sokağı’nın çevrelediği ada üzerinde yer almaktadır.
Fetih sonrasının ilk büyük vezir külliyesi olan Mahmutpaşa Külliyesi, Fatih Külliyesi’nden sonra 15. yüzyılın en önemli yapı gruplarından biridir. Külliye, yapılaşmanın en yoğun olduğu çarşı bölgesinde kaldığı için, yüzyıllar içerisinde başka yapılarla sarılmış ve birçok öğesini kaybetmiştir. Bu nedenle, külliye, bu gün itibarı ile cami, türbe, külliye bütünlüğünün dışında kalan hamamı ve diğer hanlar içinde kaybolan Kürkçü Hanından oluşmaktadır.
Külliye, yapıldığı dönemde, sultanınkinden sonra en zengin vakfiyeleri olan büyük bir sosyal kompleks olarak hizmet vermiştir. Bu yapı topluluğunun bütün birimleri ile inşası yaklaşık 10 yıl sürmüştür. İnşa faaliyeti 1463 yılında başlamış 1473 yılında bitmiştir. Külliye, inşa edildiği dönemde, bir cami, bir medrese, bir imaret, bir hamam, bir sıbyan mektebi, Mahmutpaşa’nın türbesi, büyük bir handan oluşmaktaydı. Ayrıca, bu gün itibarı ile yapısal niteliği pek bilinmeyen bir de mahkeme binası da Külliyenin içerisinde yer almaktaydı.
Çarşı bölgesi birçok kez yangın geçirdiği için, külliye yapılarının birkaç tanesi, bu güne hiçbir iz bırakmadan yok olmuştur. Özellikle 1753 büyük çarşı yangınından sonra, harap olan bu külliyenin medresesinin bu gün itibarı ile sadece dershane kısmı kalmıştır. Medresenin geri kalan bölümün yerine bir ilkokul yapılmıştır. Ayrıca yapı topluluğuna ait, imaret ve sıbyan mektebi de günümüze ulaşmayan yapılardır. Buna karşın külliye ile birlikte yapılan ve bu gün Kürkçü Hanı diye bilinen kervansaray, 15. yüzyıldan kalan tek han örneğidir.
Mahmud Paşa Külliyesi, bugüne kadar kalan öğeleri olan camisi, hanı, hamamı ve türbesinin genel tasarım özellikleriyle, fetih öncesi mimarisinin İstanbul’daki bir uzantısıdır. Fakat türbedışındakiyapılar, süsleme üsluplarının dönem özelliklerini ve mimari öğelerinin özgün formlarını büyük ölçüde kaybetmişlerdir.
Cami: Mahmud Paşa Camii, erken dönem Osmanlı Camilerinde görmeye alışık olduğumuz, tabhaneli ya da zâviyeli cami denilen plan tipine sahiptir. Fakat kendinden önce yapılan bu tür camilerden, bazı plan özellikleri bakımından farklılıklar göstermektedir.
Rölöve aşamasında yapının mevcut durumu detaylı biçimde belgelenmiş, restitüsyon çalışmasında ise yapının özgün tasarımına ulaşmak için yapılan araştırmalar sonucu ulaşılan görsel, yazılı ve sözlü kaynaklar üzerinden ulaşılan sorulara yanıtlar aranmış ve üç dönem restitüsyon önerisi geliştirilmiştir. Restorasyon aşamasında Mahmutpaşa Hamamı’nın yeniden hamam işlevi ile değerlendirilmesi ve bu işlev doğrultusunda gereken mekânsal kurgunun yapıya minimum müdahalelerde bulunarak hayata geçirilmesi, gerekli koruma işlemlerinin özgün malzeme ve mümkün olan en az müdahale ile gerçekleşmesi doğrultusunda hareket edilecektir.